Keşfet

Teknolojinin gelişmesiyle insanların suç işleme potansiyellerini ve suç işledikleri zaman işledikleri suçun derecesini ölçebilen Psycho-Pass adında bir cihaz icat edilmiştir. Dominators adlı silahlar ise sadece Psycho-Pass adlı cihazın üst düzey suçlu olarak gösterdiği kişiler üzerinde etkili olan bir silahtır. Akane Tsunemori, güvenlik okulundan birincilikle mezun olmuş ve özel olarak kurulmuş olan Unit 1 adlı güvenlik biriminin başına getirilmiştir. Bu birimin özelliği, üst düzey suçlu ve aynı zamanda yetenekli olan, dominators adlı silahlarla kontrol altında tutulan kişilerden oluşuyor olmasıdır.

Dünyada tek keşfedilmemiş olan devasa çukur ve mağaralar sistemine “Hiçlik(Abyss)” deniyordu. Derinliklerinde garip ve harika yaratıklar barındıran bu mağaralar sistemi aynı zamanda şu anki insanlığın üretemediği kalıntılar ile de doludur. Abyss’inin sahip olduğu bu gizemler, insanları onu keşfetmesi için cezbeder. Uçurumdan aşağı çukura dalan bu maceracılara ise “Mağara Akıncıları” denilir. Abyss’in kenarında bulunan Ousu şehrinde yaşayan kimsesiz bir kız olan Rico’nun hayali ise annesi gibi bir mağara akıncısı olup, mağara sisteminin gizemlerini çözmek. Bir gün Rico mağaraya keşif yapmak için gittiğinde insana benzeyen bir robot ile karşılaşır. Bu karşılaşmayla neşeli ve bir o kadarda heyecanlı hikâyemiz başlar.

*Kenja no Mago* (Türkçesiyle *Bilgenin Torunu*), aksiyon, fantezi ve isekai türlerinde bir anime serisidir. Hikâye, modern dünyada ölen bir adamın, büyü ve canavarlarla dolu başka bir dünyada bebek olarak yeniden doğmasıyla başlar. Bu dünyada “Bilge” Merlin Wolford tarafından evlat edinilen ve “Shin” adını alan çocuk, olağanüstü büyü yetenekleriyle büyür. Ancak sosyal hayat ve sağduyu konularında hiçbir eğitim almamıştır. Kraliyet Büyü Akademisine katıldığında, gücünün farkına varılmasıyla hem dostluklar hem de düşmanlıklar edinir. Shin, krallığı tehdit eden karanlık güçlerle mücadele ederken bir yandan da kendi yerini ve kimliğini keşfetmeye çalışır. *Kenja no Mago*, güçlü ana karakteri, sihirli savaşlar ve hafif romantizm içeren eğlenceli ve tempolu bir fantezi dünyası sunar.

*Kanojo ga Koushaku-tei ni Itta Riyuu* (İngilizce adıyla *Why Raeliana Ended Up at the Duke’s Mansion*), romantik, gizem ve tarihi-fantastik ögeler barındıran bir isekai anime serisidir. Hikâye, modern dünyada trajik bir şekilde hayatını kaybeden Rinko Hanasakinin, kendini bir roman dünyasında Raeliana McMillan adlı yan karakter olarak bulmasıyla başlar. Ancak bu dünyada Raeliana’nın kaderi, hikâyenin başlarında ölmekle sonuçlanacaktır. Kendi sonunu değiştirmek isteyen Raeliana, güçlü ve gizemli bir adam olan Duke Noah Wynknight ile sahte bir nişan anlaşması yapar. Bu anlaşmayla birlikte ikili arasında karmaşık bir ilişki başlarken, Raeliana hem kendi kaderini hem de bu dünyanın gerçeklerini çözmeye çalışır. Akıllı ve kararlı bir kadın ana karakterle öne çıkan seri, romantizmi zekice entrikalarla harmanlayarak sürükleyici bir hikâye sunar.

MMORPG Cross Reveriee göre, Sakamoto Takuma diğer oyuncuların kendini Şeytan Kral olarak çağırmasına yetecek ezici gücüyle övünüyordu. Bir gün, oyundaki görünüşüyle öbür dünyaya çağrıldı. Orada Gerçek çağırma ustası benim. diye direten iki kişi vardı. Takuma, kızlar tarafından kendi üzerinde canavar çağırmak için kullanılmış olan köle dönüşümü büyüsünü yer― Ancak, tuhaf yetenek Büyü Yansıması harekete geçer! Köleye dönüşenler kızlar olur! Takuma şaşırır. O en güçlü büyücüydü ama, hiç sosyal yeteneği yoktu. Panikle ağızından çıkan ilk sözler oyun içerisinde Şeytan Kral rolünü oynadığıydı. Harikayım mı diyorsun? Tabii ki. Ben Diablo... Şeytan Kral olarak korkulan kişi! Bu dünyaya ilham verecek olan Şeytan Kralın ve onun mutlak gücüyle daldığı öbür dünya macerasının hikâyesinde perdeler kalkıyor!

*Shimoneta to Iu Gainen ga Sonzai Shinai Taikutsu na Sekai* (kısaca *Shimoneta*), sansür, özgürlük ve ahlak kavramlarını hiciv yoluyla ele alan bir komedi ve aksiyon anime serisidir. Hikâye, aşırı katı ahlaki yasaların yürürlükte olduğu bir Japonya’da geçer; burada müstehcen konuşmalar, şakalar ve her türlü cinsel içerik sıkı bir şekilde yasaklanmıştır. Ana karakter Tanukichi Okuma, saygı duyduğu öğrenci konseyi başkanı Annanın okuluna girer ancak kısa süre sonra kendini, ahlaksız içerikleri yaymak isteyen radikal bir aktivist olan Ayame Kajou’nun kurduğu yeraltı örgütü SOXun içinde bulur. Ayame, toplumun bastırılmış doğasını açığa çıkarmak için absürt ve müstehcen eylemler düzenlerken Tanukichi de istemeden bu kargaşanın bir parçası hâline gelir. *Shimoneta*, abartılı mizahı, absürtlüğü ve alttan alta taşıdığı toplumsal eleştirileriyle dikkat çeken, sınırları zorlayan bir anime olarak öne çıkar.

Bu diyar ve diğer diyar arasındaki sınırda 8 milyon tanrı, tanrılara hizmet eden ölü ruh ve yardımcı diğer ruhlar insanların işlerine karışmaktadır. Tatlı bir orta okul öğrencisi olan Hiyori Iki sınıf arkadaşlarının zorbalıklarına katlanmaktadır ve dinlenme odasına gidip tek başına ağlamaktadır.Tuvaletin duvarına karalanmış olan bir telefon numarası ve senin sorunlarını çözeceğim şeklinde mesaj görür. Numarayı aradıktan, Karşısına mayo giymiş evsiz kendine tanrı diyen bir çocuk çıkar. Yato isimli bu çocuk, kaba, huysuz, tembel, ve kimsenin isteklerini asla dinlememektedir. Fakat elinde tanrı olabilecek güç vardır ve kimse bunu bilmemektedir..

*Little Witch Academia*, sihir ve hayallerle dolu, büyüleyici bir macera ve okul temalı anime serisidir. Hikâye, ünlü cadı Shiny Chariot’tan ilham alarak cadı olma hayalinin peşinden giden enerjik ve iyimser bir kız olan Atsuko Akko Kagarinin, Luna Nova Büyücülük Akademisi’ne kaydolmasıyla başlar. Sihirsel yeteneği sınırlı olsa da, Akko azmi, kararlılığı ve arkadaşlarıyla olan güçlü bağı sayesinde büyücülük dünyasında iz bırakmaya çalışır. Akademide yaşadığı zorluklar, gizemli güçler ve eski sırlarla yüzleşirken, kendi potansiyelini keşfeder ve gerçek bir cadı olmanın ne anlama geldiğini öğrenir. *Little Witch Academia*, renkli animasyonu, ilham verici temaları ve sıcak karakter ilişkileriyle hem genç izleyicilere hem de ruhu genç kalanlara hitap eden pozitif ve neşeli bir seridir.

Kami-tachi ni Hirowareta Otoko (Türkçesiyle Tanrılar Tarafından Gözetilen Adam), huzur dolu ve iyimser bir isekai (başka dünyaya geçiş) anime serisidir. Hikâye, trajik bir şekilde hayatını kaybeden yalnız bir adam olan Ryouma Takebayashi’nin, üç tanrının merhametiyle fantastik bir dünyada yeniden doğmasıyla başlar. Bu yeni hayatta Ryouma, büyü, macera ve canavar eğitimiyle ilgilenirken özellikle slime türü yaratıklarla olan benzersiz bağını geliştirir. Hedefi büyük kahramanlıklar değil, sakin ve anlamlı bir yaşam sürmektir. Karşılaştığı iyi kalpli insanlarla dostluklar kurar, becerilerini geliştirir ve kendi huzurlu yolunu çizer. Kami-tachi ni Hirowareta Otoko, şiddet ve çatışmadan çok, sıcaklık, nezaket ve kişisel iyileşmeye odaklanan rahatlatıcı bir isekai anlatısı sunar.

Yosuga no Sora: In Solitude, Where We Are Least Alone. romantik, dramatik ve tartışmalı temalara sahip bir anime serisidir. Hikâye, ebeveynlerini kaybettikten sonra kırsal bir kasabaya taşınan Haruka Kasugano ve ikiz kız kardeşi Soranın etrafında döner. Haruka, geçmişine ve eski tanıdıklarına yeniden bağ kurmaya çalışırken çeşitli kızlarla duygusal ve romantik ilişkiler yaşar; her biri alternatif hikâye yolları şeklinde anlatılır. Ancak serinin en dikkat çeken ve tartışma yaratan yönü, Haruka ile kız kardeşi Sora arasındaki ensest ilişkidir. Bu yönüyle Yosuga no Sora, geleneksel aşk hikâyelerinin ötesine geçerek sınırları zorlayan, karanlık ve duygusal olarak yoğun bir anlatım sunar. Görsel kalitesi ve atmosferiyle öne çıksa da, işlediği konular nedeniyle izleyiciler arasında görüş ayrılıkları yaratmıştır.

Bu hikaye, kaderin akışı ve dünyayı doğru yolda tutmak için verilen savaşla ilgilidir. Aladdin, hayatının büyük bir bölümünde bir odada mahsur kaldıktan sonra dünyayı keşfetmek için yola çıkan bir çocuk. En yakın arkadaşı, içinde cin bulunan Ugo adlı bir flüt. Çok geçmeden Aladdin, kralları seçen bir sihirbaz olan bir Magi olduğunu keşfeder ve kaderi yok etmek isteyenlere karşı savaşan doğru yolu takip edecek kralları seçmek için doğmuştur. Ali Baba ve Sinbad gibi 1001 Arap Gecesinden başkalarıyla tanışırken maceralarını takip edin ve dünyanın dengesini kontrol altında tutmak için savaşır!

Jigoku Shoujo (Türkçesiyle Cehennem Kız), intikam, adalet ve insan doğasının karanlık yönlerini konu alan gizem ve doğaüstü temalı bir anime serisidir. Hikâye, yalnızca gece yarısı erişilebilen Cehennem Postası adlı bir internet sitesine odaklanır; bu siteye birinin adını yazan kişi, o kişiyi cehenneme gönderebilir. Bu isteği yerine getiren ise gizemli bir kız olan Ai Enma’dır, nam-ı diğer Cehennem Kız. Ancak bu anlaşmanın bedeli ağırdır: intikam isteyen kişi de kendi ölümünden sonra cehenneme gitmeye mahkûm olur. Her bölüm, farklı karakterlerin öç alma arzusu üzerinden ilerlerken, Ai Enma’nın geçmişi ve lanetli kaderi de yavaş yavaş ortaya çıkar. Jigoku Shoujo, atmosferik yapısı, ahlaki ikilemleri ve ağır dramatik tonu ile izleyiciyi düşündüren ve sarsıcı hikâyeler sunan bir anime olarak öne çıkar.

Nande Koko ni Sensei ga!? (Türkçesiyle Hocam Burada Ne Yapıyorsunuz!?), ecchi ve romantik komedi türlerinde bir anime serisidir. Hikâye, çeşitli lise öğrencilerinin, öğretmenleriyle beklenmedik ve son derece mahrem durumlara düştüğü kısa ve hızlı tempolu bölümlerden oluşur. Ana odak, utangaç bir öğrenci olan Ichiro ve katı görünümlü ama aslında sakar olan öğretmeni Kojima-sensei arasındaki yanlış anlaşılmalarla dolu, tesadüfi karşılaşmalardır. Seri ilerledikçe başka öğretmen-öğrenci çiftleri de tanıtılır ve her bir çiftin arasındaki garip ama komik etkileşimler romantik bir yön kazanır. Bolca fan service içeren Nande Koko ni Sensei ga!?, eğlenceli, abartılı durum komedisiyle ve sınırları zorlayan sahneleriyle dikkat çeker.

.hack//Sign, sanal gerçeklik ve bilinç temalarını işleyen bir bilim kurgu-fantazi anime serisidir. Hikâye, “The World” adlı devasa çok oyunculu çevrim içi rol yapma oyununda geçen gizemli olaylara odaklanır. Ana karakter Tsukasa, bir gün oyunda uyanır ve diğer oyuncuların aksine oyundan çıkamadığını fark eder. Gerçek dünya ile bağlantısı kopmuş gibi görünen Tsukasa, bu garip durumun nedenini çözmeye çalışırken farklı oyuncularla tanışır ve sistemin derinliklerinde yatan karanlık sırlarla yüzleşir. Duygusal derinliği, felsefi anlatımı ve atmosferik müzikleriyle dikkat çeken .hack//Sign, dijital kimlik, yalnızlık ve sanal ile gerçek arasındaki sınırları sorgulayan öncü anime serilerinden biridir.

Kız ve erkek kardeş olan Sora ve Shiro, oyun dünyasında ün yapmış ve ünleri internette yayılmış, evlerinden hiç çıkmayan iki parlak NEET’tir (Ç.N. Animenin başında NEET tanımlanacaktır, Türkçesi işsiz güçsüz demek ama animede NEET olarak kalacaktır). Hikaye, gerçek hayatı da başka bir berbat oyun olarak gören bu iki kardeş etrafında şekilleniyor. Bir gün “Tanrı” adında bir kişi tarafından alternatif bir dünyaya çağırılırlar. Burada Tanrı, bütün savaşları yasaklamıştır ve “her şeyin oyunlarla karara bağlanacağı” bir dünya yaratmıştır, hatta ülke sınırlarının bile. İnsanlık, diğer ırklar tarafından arta kalan şehirlere doğru geri püskürtülmüştür. Acaba hiçbir işe yaramaz Sora ve Shiro, bu alternatif dünyada “insanlığın kurtarıcısı” olabilecekler mi?

Ore no Imouto ga Konnani Kawaii Wake ga Nai (kısaca OreImo), komedi ve drama öğeleri içeren bir slice-of-life anime serisidir. Hikâye, lise öğrencisi Kyousuke Kousakanın, yıllardır soğuk bir ilişki içinde olduğu küçük kız kardeşi Kirino’nun aslında gizli bir otaku –özellikle de küçük kız karakterleri içeren eroge oyunlarına düşkün biri– olduğunu öğrenmesiyle başlar. Kirino’nun bu sırrını paylaşan Kyousuke, ona hem hobisini saklamasında hem de sosyal hayatını sürdürmesinde destek olmaya başlar. Zamanla aralarındaki kardeşlik bağı yeniden güçlenirken, anime otakuluğu, aile ilişkileri ve ergenlik dönemiyle ilgili çeşitli sosyal temalar işlenir. Mizahi tarzı, renkli karakter kadrosu ve zaman zaman tartışma yaratan temalarıyla OreImo, dikkat çekici ve yer yer provokatif bir yapım olarak öne çıkar.

Devilman (1972), Go Nagai’nin aynı adlı mangasından uyarlanan ve klasikleşmiş bir korku-aksiyon animesidir. Hikâye, nazik ve zayıf yapılı bir genç olan Akira Fudo’nun, çocukluk arkadaşı Ryo Asuka’nın yardımıyla şeytanlarla savaşabilmek için güçlü bir iblis olan Amon’un bedenini ele geçirmesiyle başlar. Amon’un güçlerini korurken kalbini insan olarak muhafaza eden Akira, Devilman kimliğiyle insanlığı tehdit eden iblislerle savaşmaya başlar. Ancak bu savaş ilerledikçe, insanlarla iblisler arasındaki çizgiler bulanıklaşır ve Akira, hem fiziksel hem de ruhsal olarak büyük çatışmalar yaşar. Karanlık temaları, şiddet dolu sahneleri ve trajik anlatımıyla Devilman (1972), dönemin diğer animelerine kıyasla daha karanlık ve derinlikli bir ton sunarak anime tarihinde önemli bir yer edinmiştir.

Fate/Grand Order mobil rol yapma oyunundaki 7. Tekillik olan Zettai Majuu Sensen: Babylonianın anime uyarlamasıdır. Grand Order, yani Yüce Buyruk gereğince efendi Ritsuka Fujimaru ve sadık yoldaşı, Yuvarlak Masa Şövalyelerinden Sör Galahad ile birleşmiş bir insan olan yarı-hizmetkar Mash Kyrielight, Büyücüler Kralının m.ö. 2600 yılındaki Antik Babile yolladığı Kutsal Kaseyi elde etmek ve insanlık tarihini onarmak için yolculuklarına başlarlar.

Monster Musume no Iru Nichijou (Türkçesiyle Canavar Kızların Günlük Yaşamı), insanlarla fantastik yaratıklar arasında geçen romantik-komedi türünde bir anime serisidir. Hikâye, insanların liminal adı verilen canavar türleriyle bir arada yaşamasını sağlayan kültürlerarası değişim programı çerçevesinde, sıradan bir genç olan Kimihito Kurusu’nun evine lamia (yarı yılan) Miia’nın yerleştirilmesiyle başlar. Ancak kısa süre içinde evine başka liminal kızlar da katılır: centaur, harpy, slime, örümcek kadın gibi çeşitli türlerden birçok karakterle ev hayatı iyice karmaşık bir hâl alır. Kimihito, bu farklı karakterlerle başa çıkmaya çalışırken, bir yandan da yasa gereği onlarla romantik ilişki yaşaması yasakken kızların ona âşık olmasıyla olaylar absürt, eğlenceli ve zaman zaman romantik bir şekilde gelişir. Seri, mizahi dili ve sıra dışı karakter tasarımlarıyla dikkat çeker.

Mars Red, vampir temalı bir dönem animesidir ve 1920lerin Taisho dönemi Japonyasında geçer. Hikâye, vampir nüfusunun artmasıyla birlikte bu tehdidi kontrol altına almak amacıyla kurulan özel bir askeri birlik olan Code Zero etrafında şekillenir. Bu birim, vampirlerle savaşmak için yine vampirlerden oluşan bir ekipten yararlanır. Birliğin başına getirilen General Yoshinobu Maeda, geçmişiyle yüzleşirken hem insanlığı hem de vampirleri korumaya çalışır. Politik entrikalar, kimlik arayışı ve varoluşsal sorgulamalar eşliğinde ilerleyen Mars Red, tiyatral anlatımı, melankolik atmosferi ve gotik unsurlarıyla dikkat çeken, klasik vampir mitolojisine farklı bir bakış sunan bir yapımdır.