Keşfet

**Cross Ange: Tenshi to Ryuu no Rondo**, büyü kullanamayanların dışlandığı bir dünyada, gerçek kimliği ortaya çıkınca her şeyini kaybeden Prenses Ange’nin, insansız bir adada ejderhalarla savaşmaya zorlanmasını ve yaşadığı dönüşümü anlatır.

Piano dahisi Arima Kousei, çocuk müzisyenler yarışmasını kazandıktan sonra herkes onun adını öğrenmiştir. Fakat; ona en çok destek veren annesinin ölümünden sonra zihinsel ve duygusal bir çöküş yaşayan Kousei, artık kendi piyanosunun sesini bile duyamaz olmuştur. Bu olayın üstünden iki sene geçtikten sonra bile, piyanoya dokunamayan Kousei, bütün yaşamını böyle gideceğini düşünürken tanıştığı bir kız her şeyi değiştirecektir. Başına buyruk bir kemancı olan Miyazono Kaori, Kousei’nin müzik hayatına geri dönmesine yardım eder ve onu alışık olmadığı bir stilin içine sürükleyerek yeni şeyler keşfetmesini sağlar. Hikâyemiz, ikilinin ve arkadaşlarının müzik ile yaşadıkları maceraları konu alıyor. Aynı adlı mangasından uyarlanmıştır.

**Fate/stay night: Unlimited Blade Works**, sihirli savaşta seçilmiş kahramanların çağrıldığı Kutsal Kase Savaşı’nda, Shirou Emiya’nın güçlü kahraman Archer ile iş birliği yaparak adalet ve idealler uğruna verdiği mücadeleyi anlatır.

Yukihira Soumanın hayali babasının restoranında tam zamanlı bir şef olmak ve babasının becerilerini aşmaktır. Ama Yukihira ortaokuldan mezun olduktan sonra babası Avrupada aşçılık yapmak için restoranı kapatmıştır. Hayal kırıklığına uğramış olmasına rağmen öğrencilerin sadece %10unun mezun olabildiği elit bir aşçılık okulundan mezun olan Jouichirodan gelen bir meydan okumayla Soumanın savaşma ruhu canlanmıştır. Bakalım Souma bunlara göğüs gerebilecek mi?

Gouda Takeo, lise birinci sınıf öğrencisidir. (Tahmini olarak) ağırlığı 120 kg, boyu 2 metredir. Günlerini kızlar arasında süper popüler olan, henüz duyarsız olan çocukluk arkadaşı Sunakawa ile barış içinde geçirmektedir. Bir gün trenle okula giderken, Takeo bir kızı Yamato’nun elinden, sapıklık yapacakken kurtarır. Bu, Takeo için yeni bir baharın başlangıcı mı olacaktır?

Hikaye yakın bir gelecekte dünyanın dört bir tarafına yayılan androidlerin insanlar gibi göründüğü zamanda geçiyor. Androidleri üreten şirket SA, Giftia adında yeni bir tür android üretir. Giftiaların özelliği ise şimdiye kadar içinde en çok duygu barından androidler olmasıdır. Ama bu androidlerin bir hizmet sınırı vardır. Bu sınır dolduğunda androidler garip davranmaya başlar. Bu nedenle SA şirketi süresi dolan androidleri geri almak için bir takıma ihtiyaç duyar. SAda çalışmaya başlayan yeni işçi Tsukasa Mizugaki bir takım kurması ve diğer androidleri bulup getirmesi gerekecektir.

Lise öğrencisi Basara Toujou, babasının aniden yeniden evlenip ortadan kaybolmasıyla, iki güzel üvey kız kardeşle birlikte yaşamaya başlar: Mio Naruse ve Maria Naruse. Ancak kısa süre sonra Mionun aslında iblis dünyasının yeni kralı olduğu, Marianın da bir succubus (şehvetli şeytan) olduğu ortaya çıkar. Basara ise, geçmişte iblislerle savaşmış kahraman klanına ait eski bir savaşçıdır. Mio’yu korumaya yemin eden Basara, aralarında bir efendi-hizmetkar kontratı kurar. Ancak bu kontrat, yanlışlıkla ters işler ve Mio, Basaranın hizmetkârı olur — bu da bolca ecchi ve garip durumlara yol açar. Tüm bunlar olurken, Basara ailesini korumak için iblisler, kahramanlar ve diğer doğaüstü tehditlerle savaşmak zorunda kalır.

Hikayemiz popüler bir online oyun olan Yggdrasil’in bir gün kapatılması ile başlıyor, ama baş kahramanımız olan Momonga oyundan çıkış yapmamaya karar veriyor. Daha sonra Momonga ‘’ En Güçlü Büyücü’’ olan iskelet bir varlığa dönüşüyor. Dünya değişmeye devam eder ve oyun yapımı karakterler olan NPC’ler duygular hissetmeye başlar. Hiç bir ailesi, arkadaşı ya da toplumda bir yeri olmayan bu sıradan genç adam Momonga, bu yeni oyun dünyasını ele geçirmek için çabalamaya başlar.

Bu seri cansız duruşu, kel kafası ve de hiç de etkileyici olmayıp her tarafından sıradanlık fışkıran Saitama adındaki genç hakkında. Ne var ki sıradan görünüşünün altında sıradan problemler yatmamakta. İşin aslında kendine zorlu rakipler arayan süper bir kahraman o! Asıl sorun işte burada ortaya çıkıyor. Ne zaman umut vadedebilecek bir rakip ortaya çıksa tek yumrukla amele sümüğü gibi yere yapıştırıyor. Acaba Saitama sonunda kendisine meydan okuyabilecek kötü birisini bulabilecek midir? Meydan okumak için yeni kötüler ararkenki Saitamanın kolay ve komik zaferlerini sakın ola kaçırmayın!

Ortaokulun ilk gününde Eren Yeager, bir titanla burun buruna gelir ve yemeğini çaldırır. O günden itibaren, en sevdiği yemeği çalan titanlara kin tutmaya başlar ve soylarını tamamen kurutacağına yemin eder. Evlatlık kardeşi Mikasa Ackerman ve arkadaşları Armin Arlert ile birlikte Titan Ortaokulunun koridorlarından geçerken tanıdık yüzlere rastlarlar ve Duvar Temizleme Kulübünün bir parçası olarak çeşitli müfredat dışı aktivitelerin içinde yer alırlar. Bu seri, Shingeki no Kyojin serisine ait karakterlerin ortaokul hallerinin obur titanlardan yemeklerini korumak için mücadele etmesi şekilde oluşturulmuş bir parodidir.

Dragon Ball Super, Dragon Ball Z serisinin devamı olarak, Goku ve arkadaşlarının evrenler arası tehditlerle karşı karşıya kaldığı yeni maceralarını konu alır. Goku, tanrılar seviyesindeki güçlü rakiplerle mücadele ederken Tanrılarla Savaş, Evren 6, Gelecek Trunks, Evren Hayatta Kalma Turnuvası ve Moro gibi birçok destansı hikâye yayında yer alır. Seri, Gokunun Super Saiyan God ve Ultra Instinct gibi yeni dönüşümleriyle gücün sınırlarını zorladığı bir yolculuğu anlatırken, aynı zamanda dostluk, rekabet ve kararlılıkla örülü klasik Dragon Ball ruhunu da korur. Yeni karakterler, çoklu evrenler ve büyük çaplı turnuvalar ile seri, aksiyon ve heyecanın dozunu daha da yükseltir.

Hikâyemiz, bir grup ergenlik çağındaki kız ve erkeğin arasında görülen özel yetenekleri konu almaktadır. Yuu Otosaka gücünü kimseye bir şey belli etmeden kullanıp, normal, sıradan bir okul hayatı yaşamaktadır. Birdenbire karşısına Nao Tomori adında bir kız çıkar. Onunla karşılaşmasından dolayı, özel güç kullanıcılarının kaderi açığa çıkacaktır.

Monster Musume no Iru Nichijou (Türkçesiyle Canavar Kızların Günlük Yaşamı), insanlarla fantastik yaratıklar arasında geçen romantik-komedi türünde bir anime serisidir. Hikâye, insanların liminal adı verilen canavar türleriyle bir arada yaşamasını sağlayan kültürlerarası değişim programı çerçevesinde, sıradan bir genç olan Kimihito Kurusu’nun evine lamia (yarı yılan) Miia’nın yerleştirilmesiyle başlar. Ancak kısa süre içinde evine başka liminal kızlar da katılır: centaur, harpy, slime, örümcek kadın gibi çeşitli türlerden birçok karakterle ev hayatı iyice karmaşık bir hâl alır. Kimihito, bu farklı karakterlerle başa çıkmaya çalışırken, bir yandan da yasa gereği onlarla romantik ilişki yaşaması yasakken kızların ona âşık olmasıyla olaylar absürt, eğlenceli ve zaman zaman romantik bir şekilde gelişir. Seri, mizahi dili ve sıra dışı karakter tasarımlarıyla dikkat çeker.

Tomoya Aki, yarım zamanlı çalışan lise yaşındaki bir otakudur. Şansına, Megumi Kato adında şu ana kadar gördüğü en güzel kız ile karşılaşır. Doğal olarak, onunla tanışması ile kendini bir çok ilişkinin ortasında bulur.

*Shimoneta to Iu Gainen ga Sonzai Shinai Taikutsu na Sekai* (kısaca *Shimoneta*), sansür, özgürlük ve ahlak kavramlarını hiciv yoluyla ele alan bir komedi ve aksiyon anime serisidir. Hikâye, aşırı katı ahlaki yasaların yürürlükte olduğu bir Japonya’da geçer; burada müstehcen konuşmalar, şakalar ve her türlü cinsel içerik sıkı bir şekilde yasaklanmıştır. Ana karakter Tanukichi Okuma, saygı duyduğu öğrenci konseyi başkanı Annanın okuluna girer ancak kısa süre sonra kendini, ahlaksız içerikleri yaymak isteyen radikal bir aktivist olan Ayame Kajou’nun kurduğu yeraltı örgütü SOXun içinde bulur. Ayame, toplumun bastırılmış doğasını açığa çıkarmak için absürt ve müstehcen eylemler düzenlerken Tanukichi de istemeden bu kargaşanın bir parçası hâline gelir. *Shimoneta*, abartılı mizahı, absürtlüğü ve alttan alta taşıdığı toplumsal eleştirileriyle dikkat çeken, sınırları zorlayan bir anime olarak öne çıkar.

Valkyrie Drive: Mermaid, bilim kurgu, aksiyon ve fanservice öğelerini bir araya getiren bir anime serisidir. Hikâye, Rinku Aimoto adında bir kızın, gizemli bir ada olan Mermaid Islanda düşmesiyle başlar. Rinku, burada kendisini bir grup genç kızla tanışırken bulur. Ancak, bu adada her biri farklı yeteneklere sahip olan kızlar, aslında sıradan insanlar değildir; onlar, Valkyrie Drive adlı bir sistemle donatılmıştır. Bu sistemde, bir kişi “yakın dövüş” yapabilen bir silaha dönüşebilir. Rinku, kısa süre içinde Mamori Tokonome adında bir kızla karşılaşır. Mamori, Rinkuyu korumak için ona bağlanarak bir Valkyrie haline gelir. Birlikte, hem birbirlerine duydukları güveni hem de güçlerini keşfederken, adadaki karanlık sırlarla da yüzleşirler. Asıl amaçları, adadaki tehlikeleri aşmak ve bu karmaşık yapının ardındaki gizemi çözmektir.

Görkemin ve mucizenin başkenti Ekbatanada uzanan refah içindeki Pers Krallığı, müthiş ve yenilmez Kral Andragoras tarafından yönetiliyordur. Pers prensi Arslan, elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışmasına rağmen, babası gibi uygun bir kralda gereken şeylere sahip birisi olarak görülmemektedir. Arslan, 14 yaşında ilk savaşına katılır ve her şeyini, yerini kavrulan alevlere bırakan kanlı savaş sisinde kaybederek bir zamanlar şerefli olan krallığının başka ellere geçişiyle yüzleşir. Ancak, yönetici olmak ve sorunlarla karşı karşıya gelmek Arslanın kaderidir. Şimdi, düşmüş krallığını yeniden kazanmak için bir maceraya çıkmalıdır.

Kunugigaoka Ortaokulu öğrencilerinin mezun olmadan önce bir görevi vardır; o da Ay’ın %70’ini yok eden ve 1 yıl içinde Dünya’yı da yok edecek olan öğretmenleri Koro-sensei’yi öldürmektir. İşin aslına bakacak olursak Dünya’yı bir yıl içinde yerle bir edeceğini duyuran Koro-sensei; bundan önce tüm ülkelere şöhreti kötü 3-E sınıfının öğretmeni olup 1 yıl süreyle öğrencilere kendisini nasıl öldürebilecekleri konusunda eğitim vermeyi önerir.

*The Rolling Girls*, Büyük Tokyo Savaşı sonrası dağılmış Japonyada geçen, barış elçisi olarak yola çıkan dört genç kızın hikâyesini anlatır. Her biri farklı bölgelere seyahat ederek çatışmaları çözmeye ve insanlara yardım etmeye çalışırken hem dostluklarını güçlendirir hem de kendi kimliklerini keşfederler.

*Owari no Seraph* (Seraph of the End), vampirlerin bir virüsle büyük kısmı yok olan insanlığın ardından dünyayı ele geçirmesiyle başlar. Ana karakter Yuichiro Hyakuya, bir yetimhanede büyüdüğü çocukları vampirler tarafından kaybettikten sonra onlardan intikam almak için hayatta kalır ve Japon İmparatorluk Şeytan Ordusuna katılır. Vampirlerle insanlar arasındaki savaşta, Yuichiro hem insanüstü güçler kazanır hem de geçmişiyle yüzleşir. Ancak hikâye ilerledikçe, sadece vampirlerin değil, insanların da karanlık planları olduğu ortaya çıkar ve dostluk, sadakat, ihanet gibi temalar öne çıkar.